Patili Yaşamlar – Simba

Merhaba, benim adım Simba. 25 Temmuz 2011’de, Acıbadem’de bir sitenin bahçesinde dünyaya geldim. Ancak doğduktan kısa bir süre sonra kedi gribine yakalandım. Ben hastalanınca annem diğer kardeşlerime de bulaşmasın diye daha henüz 3 haftalıkken beni bırakıp gitti. Bir kaç gün kendi başıma ağlayarak oralarda dolandım. Derken oralarda yaşayan iyi kalpli bir abla beni buldu. Kendisinin benimle ilgilenme imkanı olmadığından, beni yeni annem ile buluşturdu.

Yeni annem beni hemen çok tatlı bir veterinere götürdü. Kedi gribinden dolayı ciğerlerim su toplamış, iki gözümde de kırmızı tabakalar… Görmeyi bırakın, nefes almakta bile zorlanıyordum. Durumumun ağır olduğu, yaşama ihtimalimin zor olduğu söylense de annem inatçıdır; vazgeçmedi… Neredeyse 6 ay boyunca her gün ilaçlarımı verdi. Beni özenle, sevgiyle besledi.

Sonunda sağlığıma kavuşmuştum ama gözlerimdeki sorun tüm damlalara ve bakıma rağmen devam etti. Maalesef sol gözümü kurtaramadık. Sağ gözümde de, düzgün görmemi engelleyen bir tabaka senelerdir ilaçlara inat oluşmaya devam ediyor. Annem ve can dostum veterinerim Dr. Güçlü Gülanber ona karşı savaşmaya devam ediyorlar. Anlayacağınız her gün düzenli olarak gözlerimin bakıma ihtiyacı var. Annem hiç bıkmadan onları temizler, damlalarımı yapar. Esasında kör sayılırım… Ama o beni hep ‘Güzel gözlü oğluşum’ diye sever.

Dayımın bana öğrettiği bir oyun bile var. Beraber peçeteden, kağıttan toplarla oynarız. En büyük keyiflerimden biridir, bizimkiler yemek yerken masadan peçetelerini çalmak ☺. Babam, ısrarlarıma dayanamaz; mutlaka o peçeteyi top yapar atar, ben koşar yakalar, ona geri getirir bir daha atması için tepesine çıkarım. Olmadı yediği Antep fıstıklarına talip olurum. Evet, yanlış duymadınız Antep fıstığının kabuğunu kırıp yemeyi çok seviyorum. Son zamanlarda da neredeyse tüm günümü terasımızda geçirmeye bayılıyorum. Her sabah bizimkileri uyandırıp, terasın kapısını açtırtıyorum. Gün doğumu şahane oluyor. Öylece durup kuşların seslerini, güneşin doğuşunu dinliyorum. Oradaki kanepemizde uyukluyorum. Aralarda uçan kaçan ne varsa yakalamayı da ihmal etmiyorum. Kim demiş körüm diye… Benim adım Simba… Aslan kralım ben…
Bu arada yıllar içinde, annem dayanamayıp benim gibi sokaktan bulduğu 2 kız kardeş getirdi bana; Pati ve Hera. Tabii ki onlara da krallığımı kabul ettirdim.
Şimdi bensiz yapamıyorlar 😉

Onlarla beraber oyun oynamayı, hatta beraber uyuklamayı sevsem de, abi olduğumdan fazla şımardıklarında arada bir iki pati çakmayı da ihmal etmem. Ufak tefek anlaşmazlıklarımıza rağmen yine de severiz birbirimizi. Özellikle en küçük numara Hera ile beraber biraz Batman ve Robin ilişkimiz olduğu doğrudur. Ben ne yapayım, kız beni seviyor, sürekli peşimde… Benden çok şey öğrendi tabii…

Anlayacağınız sevgi ve iyilik dolu, eğlenceli bir yuva benim yuvam. Annemin bana ilk hediyesi, hala balık mı yoksa tavşan mı olduğunu anlayamadığım, ama yine de çok sevdiğim, 7 yıldır her gece onunla oynaşarak uyuduğum bir sevgilim bile var. Bir pisi daha ne ister ki… İyi ki o abla beni bulmuş, iyi ki annemle tanıştırmış. Çok şanslıyım… Her gün, benim bir zamanlar olduğum gibi sokaktaki yalnız, aç, çaresiz ve sevgiye muhtaç dostlarım için de böylesine sevgi dolu yuvalar bulmaları için dua ediyorum. Ben şanslıyım; sizler de onların şansı olabilirsiniz..
Pati aşkı ile dolu bir hayat dilerim…

Simba

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s